Yaşam

Cumhuriyetin 1. Yılında Erzurum Depremi ve Atatürk

Deprem kuşağında olan Erzurum’da, İlk deprem 13 Mayıs 1924’te, Cumhuriyet artık 1 yaşında iken meydana geldi. . Halkı şoke eden bu durumun üzerine 6 Eylül 1924’te ikinci deprem, 13 Eylül 1924’te ise üçüncü deprem meydana geldi.

13 Eylül 1924’te olan ve merkez üssü Pasinler Meydana gelen şok edici deprem, Türk halkını büyük ölçüde etkiledi. 1 dakikaya yakın sürdüğü kaydedilen ve şiddeti 6,8 civarında olan deprem, diğer iki depreme göre bölgede çok daha yıkıcı sonuçlara yol açtı. Atatürk haberi alır almaz Erzurum halkının yanına koştu.

Pasinler’de meydana gelen depremde 214 kişi hayatını kaybetti.

Depremle ilgili bilgilere Mustafa Kemal Atatürk’ün yanına gönderilen telgraftan ulaşabiliyoruz. Vali Zühdü imzalı telgrafta yer alan bilgiler 12 maddeden oluştu ve depremle ilgili tüm bilgileri içeriyordu. Telgrafa göre;sallamak, Pasinler, Narman, Hınıs ve merkezde hissedildi. Erzurum’da minareler çöktü, yaklaşık 25 evin duvarları çatladı, bir kız çocuğu hayatını kaybetti. Narman’da 90’dan fazla ev kısmen yıkıldı ancak can kaybı yaşanmadı. Hınıs ve köylerinde evler yıkıldı, can kaybı yaşanmadı.

Pasinler iline bağlı Horasan’da. 11 köy tamamen yıkıldı, 44 kişi öldü. Diğer konutlar oturulamaz durumdadır. Horasan’da ise bazı bölgelerden bilgi alınamamıştır. Karayazı’da iki ölü var, evler hasar gördü. Hafif yaralılar tedavi edilirken ağır yaralıların Erzurum’a getirilmesi için heyetler gönderildi ve Köprüköy’e açık olan tren sınırında bu iş için özel bir tren hazırlandı. Bu tür bilgilerle ilerleyen telgrafın son bölümünde, üzgün halk Cumhurbaşkanı’nı hasretle bekliyor.

Anadolu gezisini iptal eden Mustafa Kemal Paşa, hemen deprem bölgesine girdi.

Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Nafız Dumlu ile Belediye ve İl Encümeni Üyeleri bir telgraf çekerek Atatürk’ü Erzurum’a davet ettiler. Atatürk, deprem sırasında Anadolu gezisindeydi. Trabzon’da deprem haberini almıştı. . Bu telgraf ve davet karşısında Anadolu seyahat planını değiştirerek Erzurum’a gitmeye karar verdi. Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum’a hareket etmeden önce Erzurum Belediyesi ve Erzurum Valiliği’ne aşağıdaki telgrafı göndermiştir:

“Depremin yol açtığı ölümler ve yıkımlarla ilgili verdiğiniz bilgileri büyük bir üzüntüyle okudum. Bu vahim durum karşısında tüm Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında devam etmeye başladığım geziden vazgeçme kararı aldım. Trabzon-Erzurum yolunun durumu ve Trabzon’da kullanılabilecek araç olmaması bu nedenle, bu şekilde hızlı hareket etmek imkansız görüldü. Gerekli araçları hazırlayarak diğer taraftan hareket edeceğim. Kıymetli hemşerilerimin maruz kaldıkları musibet nedeniyle kanlar içinde kaldığımı ve bu acıları dindirmek için en etkin çalışmanın yapılacağının bilgisini isterim.”

Deprem bölgesine gelen Cumhurbaşkanı’nı halk büyük bir kalabalıkla karşıladı.

30 Eylül’de Erzurum’a gelen heyeti halk buruk bir sevinçle karşıladı. Çevre kasaba ve köylerden, derneklerden, heyetlerden, temsilcilerden, askerlerden gelen atlı ve yaya binlerce Erzurumlu, samimi gösterilerle Gazi’yi aralarına alarak, çok yaşa selam verdiler. Belediye Başkanı Nazif Bey, önce Atatürk’ten Erzurum’un yeni caddesini açmasını istedi. Bunun yanında sokak Gazi Kemal Caddesi” adını vermek istediğini söyledi. Atatürk buna cevaben şunları söyledi: Ben faniyim ama Cumhuriyetimiz sonsuza kadar yaşayacak. Sokağa Cumhuriyet demek daha doğru olur.‘ dedi sokağa kendi adını değil, “Cumhuriyet” olarak adlandırıyor.önerildi.

Erzurum Cumhuriyet Caddesi

O günün akşamı Cumhurbaşkanı ve heyeti onuruna düzenlenen yemekteBeyin sarsıntısıyla ilgili düşüncelerini dile getiren Mustafa Kemal Atatürk, yaraları sarmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirten duygusal konuşmasında şunları söyledi:

“Arkadaşlar! Cumhuriyetin bayındırlık ve imar alanında üstlendiği misyonların, burada beklediğimiz çalışmaların tam anlamıyla gerçekleşeceği bir dönemde Erzurum’a gelmek istedim. Merkezde bu hedefle çalışıyorduk. Böyle bir sonucun sebeplerini hazırlamakla meşguldük. Ancak son günlerin felaketi tüm kanı sildi. Felaket haberine çok üzülen, Hemen bölgeye taşındım. Bildiğiniz gibi Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında büyük bir gezi yapmak üzere yola çıkmıştım. Ancak Trabzon’da acı haberi alır almaz buraya koşarak felakete uğrayanlarla dertlerimi paylaşmak en büyük dileğim oldu. Bu bölgede depremin yarattığı tahribattan dolayı kan ağlıyorum.

Lordlar! Erzurum depremine tüm millet üzüldüğünden şüpheniz olmasın. Bütün Türk dünyasının kalbi benim acım gibi atıyor. Toplum bu üzüntü içinde sadece manevi ilgiyle kalmayacak; ortaya çıkan Felaketi azaltmak için maddi yardımda bulunma görevini yapacağı kesindir.

Hükümetimizin Erzurum faciası ve mağdurları ile çok yakından ilgili olduğunu ve sadece resmi misyonu gereği değil, insani yardım kapsamında da bu mağduriyetin hafifletilmesi için gerekli tedbirleri almaya çalışacağını takdirle ifade etmek isterim. ve vicdani duygular. Buraya gelmem aynı zamanda hükümetin gerekli bilgileri alması için de zaman kazandıracak. Mümkün olan her şey yapılacak; durumu düzeltmek için bir çözüm olacaktır. Bu felakete uğrayanlara devletin acil yardımda bulunduğuna şüphe yok. buraya geldim Doğrudan afetzedelerin durumunu inceleyerek bulabildiğim tedbirler hakkında hükümet merkezine bilgi vermemde fayda olacaktır.

Daha sonra depremden zarar gören kasaba ve köyleri ziyaret etmeye başladı. Özellikle depremden etkilenen vatandaşlarla yakından ilgilendi. Erzurum Valisi Zihni Bey’in başkanlığında kurulmuştur. “Deprem Mağdurlarına Yardım Komisyonu”Toplantıya katılan Atatürk, gerekli bilgileri aldıktan sonra konu ile ilgili geliştirmelerde bulundu.

Anadolu’nun dört bir yanını gezen Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet, bölgedeki tahribatı tespit etti.

2 Ekim’de Hasankale’ye giden ve halkın gözünde bir baba kimliği taşıyan Atatürk’ün gelişi, halk için bölgeye geldi. moral yükseltici olmuştu. Mustafa Kemal Atatürk, bu bölgede de halkın acısını bizzat dinledi; Bölgedeki durum hakkında bilgi alarak neler yapılabileceğini düşündü.

Köylülerin harabelerin ortasında Gazi ile aralarında geçen sohbet, bir baba oğul gibi içten kucaklaşmaları vatandaşlara umut verdi. Mustafa Kemal Paşa, halka; Sorunlarınızı dinledikten ve durumu anladıktan sonra, ne tür maddi yardımlar yapılabileceğini, devletin yapacağı toplantılarda ihtiyaç sahiplerini belirlemek istiyor.  ayrıca duyuruldu .

“Cumhuriyetimize ve kurtarıcımıza teşekkürler.”

Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyet, 4 Ekim 1924 Cumartesi günü saat 11:00’de Sarıkamış’a gitmek üzere Erzurum’dan hareket etti. Sarıkamış halkının ve köylülerinin sevgi ve bağlılığı, Atatürk’e ve devletine ne kadar inandıklarını ve umut ettiklerini gösterdi. Gazi Paşa, yolda depremden zarar gören her köye uğradı, oradaki halkla görüştü, ihtiyaçlarını sordu ve ne yapılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu. Her bölgede aldığı yanıt değişmedi:

“Üzülme Paşa. Cumhuriyet hükümetimiz var.Kurtarıcımız sayesinde hiçbir şey istemiyoruz, onlar sayesinde altından bu köyleri kuruyoruz…”

Sarıkamışlılar hep bir ağızdan Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhurbaşkanımız. sesler duyuldu. Cumhurbaşkanı ve beraberindekiler 5 Ekim 1924 Pazar gününü Sarıkamış’ta geçirerek bölgeyi incelediler. Sarıkamış’tan ihtiyaç duyulan kerestenin hazırlanarak deprem bölgesine gönderilmesi konusunu incelediler. Tüm sendikaların bu konuda seve seve hizmet etmeye hazır olduğu da görüldü.

Atatürk, bölgedeki savaşlardan ve zor günlerden miras kalan yoksulluğa derman oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak ili, belediyeyi, Halk Partisi’ni, Türk Ocağı’nı ve “Kız İlköğretim Okulu”nu ziyaret etti. Daha sonra ilgili kişilerden depremle ilgili bilgi alındı. Yapılması gerekenler konusunda talimat verildi. Türk Ocağı’nda onurlarına düzenlenen milli yarışmalara katıldılar. Sohbetlerin ortasında anlamlı ve duygu yüklü bir konuşma dikkat çekti.

“Kars Örnek Okulu”gelen bir genç: Biz Türkleri sonsuz mutluluğa ulaştıran o uğursuz karanlık günlerin ve kara güçlerin günümüz insanında ve hükümetinde ve Cumhuriyet döneminde yeri yoktur ve olmayacaktır.”

6 Ekim’de geldiler ve 40 yıldır anavatanlarından ayrılmışlardı. Kars’ın en önemli ihtiyacı milli eğitimdi. Bu konuda gerekli emirler verildi ve 6/7 Ekim 1924 gece yarısından sonra trenle Sarıkamış’a döndü. Atatürk, seyahatleri, emirleri ve görüşleri hakkında Başbakan İsmet Paşa’ya bir telgrafla bilgi gönderdi.

Atatürk’ün İsmet Paşa’ya gönderdiği belge şöyledir:

Başbakan İsmet PaşaEkselanslarına,

“6.10.1924 sabahı trenle Sarıkamış’tan Kars’a gittik. Tüm Kars halkı, köylerden arabalarıyla gelen çiftçiler, garnizondaki subay aileleri çok duygulu gösteriler yaptılar. Kars ve Ardahan ilçeleri, Kars’a özel heyetler göndererek saygı ve davetlerini iletti. Tüm sınır illerimizi görmeye vaktim olmadığı için çok üzgünüm. Kars’ta hükümeti, Ticaret Odası’nı, Belediye’yi, Halk Partisi’ni, Türk Ocağı’nı ve Kız Okulunu ziyaret ettim. Genel olarak gördüklerimden memnunum. Özellikle Türk Ocağı’nda ağır bir genç büyük ilgi gösterdi. Duygusal anlar yaşandı. Vatana yeni katılmış olmaları ve özel durumları nedeniyle devletin bu bölgeye daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Burada güçlü, anlayışlı, duyarlı, girişimci, yerelin ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayabilen, değerlendirebilen bir yönetim merkezinin kurulmasına ihtiyaç vardır. Şimdiye kadar çoğu milletvekili dokuz vali Kars’a gelip gitmiştir. Kars’ta yaptığım araştırmalara göre, on üç ev yıkıldı ve (85) kişi açıkta kaldı.Kısmen hasarlı konutlar da var. Devletin tahsis ettiği iki bin lirayı harcadıktan sonra Gerekirse Erzurum Deprem Mağdurları Kurulu’na da yardım teklif edeceğim. Bugün (7.10.1924) Sarıkamış’ta kalıp, komutanlarla kereste kesme ve nakliye ve birlik ve yarın konuşacağım. 8.10.1924 Erzurum’a taşınacağım efendim.

  • Kaynak: Ertuğrul Zekai Ökte. Mustafa Kemal Atatürk’ün Yurtiçi Seyahatleri 1922-1938 Tarih Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2000 s. 295-303.

Atatürk, eşi Latife Hanım ile birlikte afet bölgesini ziyaret ederek halkın durumunu tespit etti.

10 gün deprem bölgesinde kalan Atatürk, gittiği her yerde halkın arasına girmiş, halkı dinlemiş, halkın acısına ortak olmuştur. Asırlardır kaderine terk edilmiş bu toprakların insanları, ilk büyük felakette Cumhurbaşkanı yanlarına gelip dertlerini dinleyince çok sevindiler. cumhuriyet, “Öksüzlerin Kimsesi”olmaya başlıyordu.

Yeni kurulan Cumhuriyet, muhteşem bir seferberlik ile depremin yaralarını sarmak için çaba sarf etti. Atatürk’ün önderliğinde afetzedeler ve evsiz mülteciler evler inşa edildi . Evlerin onarımı için de askerler görevlendirildi ve yıkılan evler hızla yenilendi.

Evlerinden ve yurtlarından çıkmak istemeyenler de gönüllü olarak inşaat çalışmalarına katıldı; 8 Ekim’de başlayan çalışmalarla 13 Kasım’da konutlar yapılarak halkın barınma sorunu çözüldü.Afetzedeler, evlerine dönmekten duydukları memnuniyeti ve şükran duygularını, Pasinler ilçesi halkına teşekkür için TBMM’ye bir telgraf çekerek dile getirdiler.

Türkiye’nin ilk sigorta şirketi depremin hemen ardından kuruldu.

depremden sonra Atatürk’ün talimatıyla kurulan Anadolu Sigorta Cumhuriyetin ilk yıllarından beri hizmet vermektedir. Cumhuriyetin 85. yılına özel hazırlanan reklam filmi yayınlanırken, Anadolu’nun gururlu insanlarının kimseye ihtiyacı olmasın diye.o günden sadece 6 ay sonra Atatürk’ün emriyle.” sloganı gözlerimizi doldurdu. İşte o reklam:

Deprem sonrası yardım

  • Atatürk’ün onayı ile Erzurum’da. “Hareket-i Arz Afet Mağdurları Komisyonu”kurulmuş.
  • Cumhuriyet Halk Partisi Hükümeti, 17 Eylül 1924 tarih ve 879 sayılı kararnamesiyle depremzedelere toplam 160 bin lira yardımkurmak.
  • Hilal-i Ahmer (Kızılay), 1000 battaniye, iç çamaşırı, çorap, av yeleği ve çadırıgönderilmiş.
  • Ziraat Bankası, bölgeye ücretsiz yardım ulaştırarak depremden etkilenen çiftçilere 2 yıl vadeli kredi sağlıyor. çiftçilerin borçlarını geciktirir.
  • Bölgede doktor bulunmayan ilçelere Başkan Atatürk gönderdi. sağlık personelive gerekli tıbbi ekipmanı gönderdi.
  • Depremden etkilenen kazalarda görevlilere avans ödemesiÖdeme yapıldı.
  • Kışa kısa bir mühlet olduğu için insanların ve hayvanların barınağı için. acil barınakKereste ihtiyacının Sarıkamış ormanlarından karşılanmasına karar verildi.
  • Gazeteler yardım kampanyaları düzenledi. Kampanyalar sonunda Akhisar ve Ordu’dan 2000 lira toplandı. İstanbul Belediyesi 20 bin lira, Zonguldak Belediyesi 500 lira, Edirne Belediyesi 600 lira, Paşa İl Gazetesi sahibi Kasım Efendi 300 lira, Konya Milletvekili Refik Bey 500 lira, Resimli Ay ve Fotoğraflı Hafta dergileri 2500 lira bağışladı.
  • 1 Ekim 1924’te Atatürk 10 bin lira, eşi Latife 10 bin lira,Yanındaki milletvekilleri de 300 liradan 50 liraya kadar değişen yardımlarda bulundu.

  • Yardımlar burada bitmedi, uluslararası yardım da sağlandı. . Fransız hükümeti 50 bin Frank, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa 50 bin lira, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı Kızıl Haç Komitesi 2000 Frank, Japon Kızılhaçı 1000 İsviçre Frangı, Amerikan Salib-i Ahmer 1000 lira ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi 5000 Frank.

Bilime önem veren Mustafa Kemal Atatürk’ün yer bilimi üzerine aldığı notlar da dikkat çekiciydi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün notlarının ortasında yer bilimleri ile ilgili yazdıkları da oldukça dikkat çekicidir. Tarihe ve yer bilimlerine olan ilgisi, Sözlerini dolduran bilimsel çalışmalarla da desteklemiştir sözlerini. Bilimle kucaklaşan bir toplum yaratmak isteyen Atatürk, bugün tam tersine büyük bir kararlılıkla bu niyetlerini yaşatmaya çalışmıştır.

“Bugünkü nesli oluşturan (Eosen çağı) atalarından bu yana neler geçirdiğini adım adım takip etmek mümkün. Büyük memelilerin çağıdır. İlk insanlara ait fosiller azdır. Birçok boşluğun doldurulması gerekiyor. …Kemozoik değil, 40-4 milyon yıl önce, memeliler, otlar, kara ormanlar dönemi…”

Mustafa Kemal Atatürk, bilime olan saygısını ve ona verdiği değeri her zaman ön planda tutmuş, her büyük felakette milletinin yanında olmaya çalışmış büyük bir liderdir. Değerli sözlerinin bugün bile ne kadar geçerli olduğu çok açık. “Afet gelmeden önce önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek gerekir, geldikten sonra ağıt yakmak faydasızdır.” 

  • Kaynaklar: Mehmet Önder, Atatürk’ün Yurt Gezileri, Ankara, 1975, “1924 Erzurum Depremi ve Gazi Mustafa Kemal Paşa”, Atatürk’ün Sonbahar Gezileri ve Erzurum Depremi, Tarih Boyunca Erzurum’da Depremler, Yurtdışında 1924 Erzurum Depremi yardımları.
  • Fotoğraflar Erzurum Arşivinden alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu